Regaib gecesinin nuru üzerinize olsun.
Bizi sayısız nimetleriyle zenginleştiren yüce Rabbimize hamd ederiz. Salat ve selam, Rabbimizin elçisi, önderimiz ve rehberimiz Muhammed aleyhisselatü vesselama ve onun öncesindeki bütün peygamberlere olsun.
Duaların daha içten yapıldığı, nurların ve rahmetlerin ufku kuşattığı bu gecenin, hayrımıza, bereketimize, dualarımızın makbuliyetine ve bağışlanmamıza vesile olmasını diliyorum.
Hamd olsun bizi 80 yıllık sevaplı üç aylara kavuşturan, rızkı, hayatı, sonsuzluğu, imanı, ahlakı, adaleti yaratan yüce Rabbimize.
Regaib gecesi islam tarihi içerisinde zamanla benimsenip yerleşen ve ümmetin bir adap olarak benimsediği mübarek bir geleneksel davranıştır. Dinen bir farziyeti olmasa da, böyle özel gecelerde müminlerin daha bir içten bir araya gelmeleri, böyle geceleri daha bir yürekten dua etmenin ve kaynaşmanın vesilesi yapmaları yüce Yaradan’ın muradına uygun bir davranıştır diyebiliriz. Yeter ki geleneği dinin bir farzı gibi göstermeden hareket edelim ve yeter ki böyle gecelerde dindarlaşıp da sair gecelerde günaha geri dönme gafletine kapılmayalım. Yeter ki bu mübarek geceler sair gecelerimizin günahlarda boğulmasının meşrulaştırıcı aracı gibi yapılmasın.
Şüphesiz ki yüce Allah’ın yoluna ve dinine bağlılığımız belli gün ve gecelerde değil, ömrün her gününde istikrarlı devam etmelidir. Belli günlerde dindar davranıp diğer günlerde batıla sapmak kabul edilebilir bir kulluk değildir. İhlas ve samimiyet değildir. Şeytani bir tuzaktır. Şu var ki, aylardan ramazanda, günlerden cumada daha toplu ve özel ibadetler olduğu gibi, Kadir gecesi gibi özel geceler de yüreklerimizin Allah için topyekün daha içten atmasına aracı olabilmektedir.
Özel geceler bizim için uyanma vesilesi oluyor. Hayatın faniliği ve her hangi bir günde ansızın ayrılıp gidebileceğimiz gerçeği bilincimizde yeniden canlanıyor. Bize sonsuzluğa uzanan büyük misyonumuzu hatırlatıyor.
Peygamberimizin aleyhisselatü vesselam, şöyle buyurduğu rivayet edilir:
“Bir zaman gelecek, ümmetim beş şeyi sevip beş şeyi unutacak: 1) Dünyayı sevip ahireti unutacak, 2) Hayatı sevip ölümü unutacak, 3) Saray ve köşkleri sevip kabirleri unutacak, 4) Dünya malını sevip kabir hesabını unutacak, 5) Yaratılmışları sevip Yaradan`ı unutacak.”
Yaklaşan akıbeti unutup hayatın oyalamasına kapılmak insan için büyük bir talihsizliktir. Ölümün ansızın gelip elimizdeki her şeyin tamamını alıp götüreceğini yok sayıyoruz ve çoğumuz ölümün ötesine neredeyse hiç hazırlanmıyoruz. Allah’a iman edenlerin dahi böyle bir gaflet içerisinde olması büyük talihsizliktir.
Unutmayalım ki sinema, televizyon, teknoloji, zenginlik, servet ne düzeye ulaşırsa ulaşsın temel gerçeğimiz asla değişmeyecek: Dünyada misafiriz. Yeryüzüne Rabbinizi tanıyıp keşfetmek, sevmek ve emrettiği yüksek ahlak üzerinden sonsuzluğu kazanmak üzere gelmiş bulunuyoruz. Bu alemde attığımız her adımın ve yaptığımız her işin hesabını vereceğiz.
Uğrunda göz yaşı döktüğümüz, kazanmak için çırpındığımız dünyaya ait her şeyi yakında kaybedeceğimizi görmezlikten gelmeyelim. En akıllı insan gafletten kurtulur ve ne yaptığını, hayatını nereye sürüklediğini düşünerek tedbir alır.
Bizler ölümlüyüz, yolcuyuz, esas yurdumuza hazırlanıyoruz. Burada ebedi hayatı kazanmak ya da kaybetmek durumuyla karşı karşıyayız.
Regaib gecesi gibi gecelerin en önemli değeri bize ebedi gerçeğimizi hatırlatması, bizi manevi olarak uyarmasıdır. Bu gecenin bize asıl faydası daha fazla tespih çekmek, daha çok namaz kılmak değil, bu gecenin manevi ikliminde hayatımızın rotasını düzeltici tefekkürler yapmaktır.
Ben nasıl bir müminim? Rabbim bana nasıl bir yaşantıyı emrettiği halde ben nasıl yaşıyorum? Nerelerde doğru ve nerelerde yanlış yapıyorum? Neyi değiştirip düzeltmem lazım? Bunlar için nasıl bir mücadele sergilemeliyim?
Böyle gecelerin gerçekten de fırsat olarak kullanılması bu tür tefekkürlere bağlı samimi dualarla geçirilmesine bağlıdır. Böyle bir derinlik yoksa birbirimize gecemizi kutlama mesajları çekip durmanın tek başına bir anlamı olabilir mi?
Yüce Yaradan’ın bize hakiki kulluğunu, doğru yolunu ve rızasını nasip etmesini diliyoruz. Regaib gecesinin hayrı ve üç ayların bereketi sizlerle olsun. Allah’ın selamıyla ve esenliğiyle kalınız. Muhammed Bozdağ