Bazı insanlar meleklerle sarılıp sarmalanmıştır. Gittikleri yer yerde melekler nurlarıyla onu izlerler. Sevgilidirler, muhteremdirler, mübarektirler. Vicdanınıza iman hakimse, onları tanıdıkça, beraber oldukça her geçen gün onları Allah için daha çok seversiniz.
Fakat buna karşın, bazı şeytan gibi insanlar vardır. Yüzlerine baktığınız zaman sanki şeytana bakıyorsunuz gibi hissettirir size içinizdeki imanın nuru. Onlar nasıl oldu da böyle şeytanlaştılar?
Rabbimiz şöyle bildiriyor: “Şeytanların kime indiğini size bildireyim mi? Onlar günahkârların, yalancıların ve sahtekârların üzerine inerler.” (Şuara, 221-222) “Saçıp savuranlar şeytanın kardeşleridirler.” (İsra, 27) “Kim Rahmân’ın zikrinden yüz çevirirse, ona bir şeytan salarız; o, onun yoldaşı olur.” (Zuhruf 36)
Bir insanın şeytanlaştığında onun tavırlarından her türlü çirkinlik fışkırır. Sahtekârdır. Kullanır, atar. Sömürür. Şehvetine, mala, zevkine tapar. Kinin, kibrin ve acımasızlığın zirvesindedir. Kuran’dan tiksinir. Ezandan nefret eder. Allah ile alay eder ve Allah’tan nefret eder. Secde eden mümine öcü gibi bakar. Aklı fikri zinaya saplanmıştır. Namus fikrine savaş açar.
Kibir küpüdür, her işi haramdır, her yaptığı günahtır. Yalan söyler, iftira atar, huzur bozar, fitne çıkarır. Bu ahlakı çökmüş kimseler şeytanla özdeşleşmişler, benliklerini şeytana satmışlar ve şeytanın elçiliğini üstlenmişlerdir.
Hepimiz günah işleyebiliriz, fakat hemen tövbeyle kendimizi toparlarız. Boş bulunup bir yalan söyleyebiliriz. Hemen tövbeyle zararını telafi ederiz. Boş bulunup bir sofrada ısraf edebiliriz, fakat hemen vicdanımız sızlar ve Allah’tan bağışlanma dileriz. Bir şekilde dünya işlerine dalıp Allah’ı anmayı ve kitabını incelemeyi unutabiliriz. Fakat kendimize gelir gelmez zikre ve okumaya geri döneriz.
Böylece şeytana doğru meylettiğimizi erkenden fark eder ve gerisin geriye Rabbimize döneriz. Böylece Rabbimiz Tevvab ve Gafur isimleriyle bizi bağışlayıp kusurlarımızı âlemin gözünden gizler.
Fakat denizin iyice derinlerine inip de artık yükselemeyen yüzey balıkları gibi, belli bir süre şeytanın peşinden koşan insan elini kolunu, kafasını, vicdanını şeytana kaptırır. Öyle kibirli bir ego edinir ki, hiçbir hikmet onun kapanan ve mühürlenen kalbine giremez. Allah güzel ahlakımızı arttırarak bizi rahmetine kabul buyursun ve melekleriyle ve sevdikleriyle dost kılsın. Muhammed Bozdağ