Soru: Günahlardan korunmak istediğim halde kendimi bir anda günahın içinde buluyorum. Çokça dua etsem de iki gün sonra yine günahın içinde buluyorum kendimi… Nasıl kurtulabilirim bu durumdan?
Cevap: Bu durum günaha karşı gelişen zayıflığın göstergesidir. Fakat bu zayıflıkla baş edebiliriz.
-Günahları ne karar uzun süre tekrarlarsak içine o kadar derin batarız ve çıkmak için gereken mücadele de o kadar büyük ve yorucu olur. Zira günahı her tekrarladıkça beynimizde nörotik olarak daha yaygın inşa olur. Bir huy ve bağımlılık haline gelir.
-Böylede de olsa biz zaferin mücadeleden geçtiğini biliyoruz. Düşe kalka yürümeyi öğrenen çocuk gibi de olsa, yılmadan mücadeleyi sürdürürseniz her denemede başarıya biraz daha yaklaşırsınız. Savaş verin nefsinizin haram istekleriyle. Nasıl mı?
-İnsan nefsi zevk aldığı şeye yaklaşır ve acı çektiği şeyden uzaklaşır. O günahın anlamını zihninizde yeniden değerlendirin. Ona düşünebileceğiniz ne kadar zararı ve acısı varsa hepsini hayal ederek bağlayın. Onun sonunda sizi cehenneme düşürebileceğinden tutun da, onurunuza, itibarınıza, ekonomimize zekânıza, yüreğinizdeki Allah sevgisine nasıl zararlar verdiğini tespit edin. Hatta bunları yazın ve zihninizde netleşsinler.
-Ne zaman canınız sıkılsa zihniniz hemen bir zevk arayacak. Zihnin Zihinsel Şifa kitabında sistematiğini anlattığımız bir dopamin tetikleme menüsü vardır. Zihninize hangi günahlardan zevk almayı öğrettiyseniz zihniniz hemen o menüyü önünüze getirecek. Canın mı sıkılıyor ve rahatlamak için dopamin mi lazım? İşte günahlar menüsü? Günahlardan günah beğen! En kolayı, en mümkünü hangisi? O an bir haram video izlemek mi? Haram bir şey içmek mi? Ne?
-Zihninize, canınız sıkıldığınız zaman rahatlatıcı dopamin salgılayacak helal ve meşru alternatifler sunun. Hatta helal menüler hazırlayın. TV izlemek yerine spor yapmak niye olmasın? Alkol almak yerine su içmek neden olmasın? Haram zevklerin bir sürü belası varken helal zevklerin zararı yoktur.
-İradeniz pat diye sizi günahın ortasına atamaz. Önce beyinde bilinçsizce dakikalar süren bu menülerden birisi seçme arayışı vardır. Bu arayış netleşince hemen zihninizde günahların alternatifleri sıralanır. Şunu yap bunu yap. En zevkli şuydu? Hemen yap. İşte bu an tam da o hayalin o sözü söyledieği veya o haram görüntüyü canlandırdığı an yapmanız gereken bir savunma… Euzuya sığınmak…
-Yüce Yaradan şöyle bildirmiştir: “Eğer şeytan seni harama kışkırtırsa hemen Allah’a sığın.” (A’raf, 200) Şeytanın kışkırtması, dürtmesi, teşvik etmesi, insanın hayaline bir haramı işlemenin arzusunu getirmesidir ve insan o anda yürekten euzu çektiğinde şeytan ürpertiyle anıran eşekler gibi şok olup uzaklaşacaktır insanın vicdanından… Yoğun şekilde “Euzubillahimineşşeydanirraciym” Kovulan şeytandan Allah’a sığınırım.” Zikrini samimiyetle tekrarlarsanız şeytan kilometrelerde uzağınıza kaçar ürpertiden…
-Ayrıca, yüreğimizin çevresine şeytanın aşmakta zorlanacağı manevi kaleler inşa etmemiz gerekir. Yapacağımız her zikir, her tövbe, ilim ve irfanla her meşguliyet yüreğimizin çevresine şeytanın aşıp geçemeyeceği koca koca kaleler inşa eder. Fakat gördüğünüz, duyduğunuz, hayal ettiğiniz veya yaptığınız her günah büyüklüğüyle orantılı bombalar olarak patlar bu kalelerin duvarlarında… Ne kadar az günah ve ne kadar çok zikir varsa o kadar korunaklı olur yüreğiniz.
-Son önerim de ölümü çokça hatırlamaktır. Ölümü düşünmek zihni dünya bilincinden ahiret bilincine taşır. Ölseydiniz bu dünyada uğrunda uğraştığınız hangi şeylerin değeri olurdu? Ölümü ve ötesini yürekten hisseden bir vicdan günah işleyemez. Ölümle empati yapmakta zorlanıyorsanız evinizin bir duvarına büykçe bir kabir resmi asabilirsiniz uyarıcı olması için.
-Hepimiz günahlar işleyen kusurlu kullarız. Yüce Rabbiniz bizi isyandan arınan ve rızası uğrunda çırpınan kullarından kılsın. Dr. Muhammed Bozdağ