Soru: -Her insanin bir derdi oldugu gibi benim de var.11. Sınıf öğrencisiyim ve hayatıma yeni anlamlar, nitelikler yüklemek istiyorum. Belki de her gencin ortak problemi olan tembellik veya ruhsal uyuşukluk, fikirlerin çok olmasi ancak uygulamada hiçbir şeyin olmaması durumu bendeki de. Buna ek olarak bir de ygs-lys gerçeği var hayatimizla beraber onlari da yürütmeye çalışıyoruz. ‘Psikoloji okumak istiyorum. ancak üniversite puanlari çok yüksek. Çalışmam gerek ancak nereden, nasıl başlayacağımı bilmiyorum. Rakiplerim ygsyi bitirdi belki de lys ye basladi ancak ben onlardan cok gerideyim. Neyapacağımı bilmiyorum.
Babamla paylaştığımda babam, ‘Kendine ve Allah’a güvenip çalisirsan başarırsin.’dedi. Ancak zaten ben kendime nasil guvenecegimi bilmiyorum şu an. Kendimden emin değilim. Çalışmam için bana baskı yapmalarını istediğimde babam, bunu doğru bulmadığını o gucu bulacagimı söyledi. Ne yapmaliyim, kendimi nasil motive edip, güvenmeliyim ve çalışmaliyim? Kendimde güç bulmam gerek ama nasıl? Hayatımı nasıl programlayabilirim?
Cevap: Sizi anlıyorum. Hayatınızın temelini attığınız bir çağdasınız. Bebek konuşmayı ve yürümeyi öğrenerek yaşamaya tutunduğu gibi siz de bilgiler, yetenekler ve meslek edinerek hayata tutunacaksınız. Gençlik yılları hayatın adeta sırat köprüsü ve bu dönemde atılan temel bozuksa ilerleyen bir ömür boyunca bedelini çekiyor insan.
Gençlik döneminde büyük bir maceraya atılıyoruz ama o macerayı nasıl yöneteceğimizi bilmiyorsak sağa sola çarpmamız doğal. Yaşadığınız bu gerilimler, düğümler, sorgulamalar sizin için çıkış yolu olacak. Bu sorgulamalarınız ve arayışlarınız sayesinde öğreneceksiniz. Hiçbir merakı olmayan milyonlarca genç ise ortamı taklitle sınırlı bir hayat yaşayacak.
Bu dönemde kendinizi sayısız seçeneğin ortasında ve hangisine nasıl ulaşabileceğinizin bilinmezliği içerisinde olmanız da normaldir. Ben de hatırlıyorum bir vakitler her şey olmak istediğimi… Oysa bir tane beynimiz var ve tek bir ömür yaşayacağız.
Sorun değil. Şu an sizin icin acil olan şeye odaklanırsanız zaman içinde acil olmayanlar da netleşecektir. Acil olan hızla hayata tutunma, etkili ve başarılı ders çalışma ilkelerini öğrenip bunları yapacağınız bir motivasyona tutunmaktır. Bir sürü güzel seçenekten hangisi olacağının ilerleyen yıllarda netleşmesi doğaldır. Türkiye gibi, mesleklerin erkenden planlanamadığı ülkelerde de zorunluluktur.
Büyük bir şeyler başarmak için Allah’tan başka kimseye güvenmeniz gerekmiyor. Kendinize de güvenmeniz gerekmiyor. Ama kendinize de Allah’a da güvensizlik göstermemeniz gerekiyor.
Unutmayın ki Allah hiç bir çabayı karşılıksız bırakmayacağını vadetmiştir, her çabanın layık olduğu meyveyi ona eninde sonunda verecektir. Her normal insan da çalışmasının sonucunda ulaşacak bir potansiyele sahip kılınmıştır.
Yani ben yapamam, edemem ya başaramazsam düşüncelerini atmanız ve bu tür takıntı hastalıklarıyla ilgilenmemeniz gerekiyor.
Bir bebek yürümeyi öğrenmek için birbiri ardına emeklerken bu kaygıların hiç birini düşünmüyordu. Sadece yapması gerekeni yapıyordu, emekliyordu, tekrar tekrar teşebbüs ediyordu ve bedensel engeli bulunmayan bütün bebekler büyüyünce yürümeyi başardılar.
Siz psikolog da olabilirsiniz, diğerlerini de… O meslekleri başaranların beyinlerinden sizinkinin bir eksiği yok. Allah o işleri başaracak beynin aynen bir benzerini size de vermiştir.
Şu var ki başarı kesinlikle bedel ister. Aileniz size zorluk çektirmediyse, ev işlerini hep anneniz yaptıysa, yorulmanın, terlemenin, çok çalışmak yüzünden takatten ağlayacak derecede düşmenin anlamını görmemişseniz paha biçilmez bir tecrübeden henüz mahrumsunuz demektir. Şartlarınız sizi zorlamadıysa siz kendinizi zorlayıp yüreğinize ağır yük taşımayı öğretin. Hep zor şartlarda yaşamanız gerekmiyor, ama zor şartları erkenden yaşayarak öğrenmeniz gerekiyor hayatta başarılı olmak istiyorsanız.
Ailenizin sizi zorlamasını istiyorsunuz. Size rağmen ve karşı zorlarlarsa ve onlara direnirseniz bu aleyhinize olur. Sizin kendinizi kendi iradenizle zorlamanız gerekiyor. Yani zorlanma sizin öz seçiminiz olmalıdır ki amacına hizmet etsin. Bir aracın yürüyebilmesi için motorun itmeyle değil kendi kendine çalışması gerekir. Aileniz sizi bir yere kadar itebilir ve bir yerde durmaları ve sizi kendi başınıza bırakmaları gerekir. Çünkü hayatınızın yüzde doksan dokuzunu kendi başınıza yöneteceksiniz. Herkes iradesine hükmetmeyi öğrenmek zorunda.
Bakın ben bazen sabahlara kadar çalışabiliyorum. Hiç tv izlemeye vaktim yok. Saatlerim geçiyor insanlarla yazışmak için. Bunların her biri büyük işler. Zaman ve emek istiyor. Bu işlerin yerine türlü şekillerde eğlenme imkânım yok mu benim de? Gençlerin çevresinde dört döndüğü şeheviyat her nefse de hoş görünmez mi? Fakat hayır, idealleri olan insanların oyalanacağı şeyler değildir bu türden oyuncaklar.
Ben bu işleri niye yapıyorum? Beni ne motive ediyor? Bazen bir bebek gibi, bir gerekçeniz olmayabilir. Açın karnını doyurmaya, kuş yavrusunun uçmaya çalışması gibi.. Fıtratında olanı gerçekleştirmeye çalışır her canlı. Ama fıtratında doğuştan yazmayanı kendisi hedeflemelidir. Yüreğine o arzuyu kendisi koymalıdır. İsemenin Esrarı ve Ruhsal Zeka kitabımızla anlatmaya çalıştığımız şey budur.
İçinizde çıra gibi yanan arzularınız olursa o ateşin ışığı karanlıklarınızı aydınlatır o ve o ışık altında okur, çalışır kendinizi eğitirsiniz. Akranlarınız okuldan kaçıp birbiriyle eğlenmenin yollarını ararken, siz hayat köprüsünden başarıyla geçmenin sağlam yollarıyla ilgilenirsiniz. Tek başına da kalsa yükseklerden ufukları tarayan bir kartal gibi…
Hararetle ders çalışırsınız. Yapmanız gereken bu. Boş vereceksiniz sınavda neler olabileceğini. Tek yapmanız gereken kendinize çok iyi bir çalışma planı oluşturmak… Öğretmenlerinizi derste pür dikkat dinlemeyi alışkanlık edinmek. Akşam eve gelince o gün öğrendiklerinizi mutlaka tekrarlamak. İki eliniz kanda bile olsa tekrarlamak… Etkin tekrarlamayı öğreneceksiniz; hafta sonu, ay sonu ve altı ayda bir tüm öğrendiklerinizi tekrarlamayı…
Özel zamanlarınızda dinlenme ve çalışma arasında dengeli plan yapmak. Bir saat çalışıyorsanız 15 dakika dinlenecek şekilde… Sonra uyku, beslenme, spor vs. zihninizi ve psikolojiniz enerjik ve dingin kılacak sağlıklı bir yaşama biçimi içinde olmak… Bunlar beyin kapasitenizi etkin kullanmanızı sağlayıp sizi başarı yolunda hızla ilerletecek olan zeminlerdir.
Bir mektupta ancak bu kadar yazılabilir. Daha fazlasını kitaplarla ulaştırmaya çalışıyorum öğrenmek isteyenlere… Bundan sonrası sizin bir öğrenme seferberliğine çıkmanızdır. Bir şekilde çıkmanız ve asla oradan geriye inmemenizdir.
Bu iş başkasının zorlamasıyla olmaz. Babanız çok akıllı bir insanmış. Taşıma su ile değirmen dönmez. İnsan motvasyonu kendi içinde üretemezse o çevrenin itmesiyle o bir şey başaramaz. Çevrenin itmesiyle iş yapmak saksıda ağaç yetiştirmek gibidir. Bir yerde tıkanır kalır. Oysa siz gerçek bir vadiye güzellik katan bir çınar olmak istiyorsunuz. Bu son cümleyi yüreğinize çınar büyüklüğünde yazın ve yola Düşün ve Başar kitabımızı okuyarak çıkın.
Başarılar ve esenlikler diliyorum. Dr. Muhammed Bozdağ
