-Soru: Burçlara inanan bir arkadaşla tartıştık. Bana, “Burçlar yalansa neden çoğu benim gerçeklerimle, özellikle karakterimle uyuşuyor!” deyince cevap veremedim. Çok utandım. Ne demeliydim?
-Cevap: Öncelikle her şeyi bilmek zorunda değiliz. Allame değiliz çünkü. Bir şeyi bilmemekten dolayı utanmak son derece yanlıştır. Ben bilmiyorsam, bilmiyorum diyorum ve utanç duymuyorum. Ayıp olan bilmemek değil, öğrenmeye çalışmamaktır. Fakat buradan bu dersi alalım: Bilmediğimiz konularda insanlarla tartışmayalım. Bilmediğimiz ve iyi kavramadığımız konularda iddia sahibi olmayalım. Fakat bu tutum, doğru bulmadığımız bir iddiaya katılmadığımızı söylememize mani değildir. İnsan tartıştığı konuda derin bilgiye sahip değilse pür dikkat iddiaları dinlemeli ve araştırmalıdır önce. Yoksa derin bilgiye dayanmayan bir akıl yürütmeyle veya başkasını taklide dayanan ezber bilgiyle meydan okuyan kendisini akılsız ilan eder. Utanılacak olan bu davranıştır, bilmemek değil.
-İkincisi burçlar dedikleri hayal mahsulü şeyler insanların tarihin en eski falcılıklarının (müneccimlik) modern versiyonudur. Necm yıldız, müneccim, yıldıza bakarak hale veya geleceğe dair haber veren kime deniyor. Eski müneccimler cinlerden haber alırdı ve Kur’an’dan önce cinlerin gaipten haber almasına izin verilirdi. Bu kapı tamamen kapandı (Mülk, 5) ve haram kılındı falcılık. (Maide, 90) “Göklerde ve yerde, Allah’tan başka kimse gaybı bilmez.” (Neml, 65) Böylece yıldızlara bakarak, yıldızların hareketleri üzerinden insanların geleceklerine dair hükümler vermek büyük günahlar arasındaki yerini aldı.
-Modern falcılık olarak, yılın 12 ayına göre burçlar belirleyip, günlük burç yorumlama, insanların ortak karakterine dair gözlemlerden yola çıkarak yapılan bir iş. Burç yorumları, kalabalıkları bir uyutma, uyuşturma ve avutma sanatı olmuştur. Hatta en kötüsü Allah’ın mutlak hâkimiyetinden uzaklaştırma, insanları hayal mahsulü kuralların, kayıtların, beklentilerin esaretine düşürme, kadercilik dediğimiz gayri islami anlayışın esaretine terk etme sanatı. Azmi, gayreti, sorumluluğu baskılama ve bir toplumun gücünü tüketme yöntemi.
-Burçlardaki özellikler çoğunlukta ortak olan özellikler ve zaten bütün insanlar da az çok belli karakterleri değişken olarak hayatlarında yaşıyorlar. Ben kafadan atsam birisine… Yüz haline bakıp tahmin etsem… “Bu sıralar üzülüyorsunuz. Yakınlarda sizi üzen ilişkiler yaşadınız.”, desem muhtemelen tutar. Çünkü bunlar zaman zaman herkesin başına gelen şeyler.
-Burçlara sırf söylenenlerin bir kısmı tutuyor diye inanmak aklını kullanmamaktan başka bir şey değildir. Bu bir gaip bilgisidir ve gaib bilgisini ancak Allah verebilir. Allah böyle bir bilgi vermemiştir. Bilimsel olacağını söylesek, bilim dalga geçer bu hayal mahsulüyle. Böyle şeylere ısrarla inanmak isteyen insanlarla tartışmanın bir anlamı yoktur. Uydurulmuş masallar gibi, tamamen hayal mahsulü şeylere inanarak hayatının sorumluluğundan kaçınmak veya yaşadıklarının yükünü başkasına atmak isteyenin yolunu zorla doğrultamayız.
-Bu konudaki tartışmanızda eğer ille de iddialaşacaksanız… Size bir öneri: Bir aylık burç değerlendirmelerini toplayın gazetelerden.. Arkadaşınız size hangi saçmalıkların kendisi hakkında tuttuğunu ve neden tuttuğunu yazsın veya işaretlesin altını çizerek. Şu iddialar bana uyuyor çünkü bu özelliklerim var… diyerekten. Siz bu karakterleri öteki burçlardan araştırın ve bulduklarının altını çizin. Aynı özelliklerin fazlasıyla ötekilerde de olduğunu göreceksiniz. Arkadaşınızın bunu görmesini sağlayın.
Arkadaşınız yine de size inanmayabilir mi? Elbette! Çünkü insan bir şeye inanmaya karar verirse onun gerçek olması şart değildir. Baksanıza, Allah’ın doğru yolu bir tane olduğu halde insanların binlerce farklı yolu Allah yolu sanıyor. Hindistan’da fareleri tanrısal varlıklar gibi görüp kutsayan bir kabile yaşadığını okumuştum. İnsan böyle bir komediye inanır mı? İnsan aklını çalıştırmayı öğrenmezse her batıla inanır ve bizim buna karşı yapabileceğimiz bir şey maalesef yok. Allah ilmimizi, hikmetimizi ve basiretimizi arttırsın. Muhammed Bozdağ