-Soru: Ortamımdaki insanlara değer verdiğim halde sanki onlar beni yok sayıyorlarmış gibi hissediyorum ve bu beni çok üzüyor. Bu tavrım benim iman eksikliğimden mi kaynaklanıyor?
-Cevap: İman Allah’a ve emirlerine bağlanmaya yönelik bir değerdir, insanlarla ilişkilerimize yönelik bir değer değil. Sosyal davranışlarımızın imandan ziyade ahlakımızla ve kişiliğimizle ilişkisi vardır.
-Çevrenizin size değer vermediği düşünceniz asılsız bir zan olabilir. Bazı insanlar niyet okuyuculuğu geliştirirler ve akıl okuyuculuğu huyundan kurtulmazlarsa da yanlış zanlar üzerinden sürekli kendilerini strese sokarlar.
-Değer vermeme ise davranışa kolay yansıyan bir tutumdur. Saygısızlık, ilgisizlik değer vermemeyi ifade eder.
-Yine de bilmeli ki insanların dertleri vardır. Bir sürü sorunla dolu zihinleri size ilgi göstermelerine izin vermiyor olabilir ve siz de bunu değer vermeme şeklinde algılamış olabilirsiniz. Sabredin, biraz zamana bırakın ve emin olmanıza yetecek kadar tekrara tanıklık edin.
-Şu da vardır ki herkesin kendince doldurduğu bir hayatı ve çevresi vardır. Birisinden hoşlanıyorsunuz ve ona değer veriyorsunuz diye dopdolu hayatına bir de sizin arkadaşlığınızı sokmak zorunda değildir. Buna saygı duymalı ve anlayış göstermelisiniz.
-Fakat herkes çevresindeki herkese saygı göstermek zorundadır. Bu hayatta bir kez karşılaşacağınız durakta bekleyen insan da olsa saygı şarttır. Hayvanlar dahi bir düzen içinde birbirlerine saygı gösterirler.
-Nihayet bir karar verirsiniz insanlar hakkında… İnsanlar birbirlerini, bencillik, sorumsuzluk, nankörlük gibi sebeplerle yok da sayabilirler. Herkesin ahlakı bir değil. Siz de anlarsınız ki değer verdiğiniz kişi size nankörlük ediyorsa nankördür, vefasızdır.
-Demek ki ona mesafe koymanız, ederi kadar değer vermeniz ve artık gereğinden fazla değer vermeyi bırakmanız gerekir. Belki de ahlaken değerlidir o kimseler ama hayatlarında size yer yoktur, enerjileri yoktur. Duraktaki yabancıya ne kadar saygı ve ilgi gösteriyorsanız, ona da o kadar göstermeniz yeterlidir. O isterse iş arkadaşınız olsun, fark etmez.
-İnsanların giderek nankörleştiği bir çağda değere değerle karşılık verenler azalacaktır. Bunu anlamamız ve kabul etmemiz gerekir. Elbette ki arkadaşın hoş sohbetine ihtiyacımız vardır. Eğer geçmişten güvenilirliğini keşfettiğimiz kadim bir dostumuz varsa hiç bir makam, iş, güç öyle bir dostu ihmal etmemize sebep olmasın. En sağlam dostluk en eski dostluktur ve dostluğu kaybetmek kolay ama güvenilir dostluk kazanmak zordur.
-Şayet maddileşen dünyada yalnızlaşmanın stresine düşüyorsak maneviyatımızı arttırmaya ihtiyacımız var demektir. Allah ile dostluğumuz Allah’ın yarattığı çiçek böcek dahil her yaratılanla dostluğumuzu besleyen bir bakış açısını beraberinde getirecektir. Sevgi Zekasından doğan yaşama coşkusunun ana kaynağı Allah sevgisidir.
-Fakat o saygı, ilgi ve takdir beklediğiniz kişi eşiniz, evladınız ise durum değişir. Çünkü birbirine karşılıklı saygı, değer ve ilgi göstermeyen ailelerin kaçınılmaz sonucu eninde sonunda dağılmaktır. Dağılmaya karar vermediğiniz sürece ailenizin ilgi, takdir, saygı ve değer verme becerisinin yükselmesinin mücadelesini vermeniz gerekir. Sadece saygı gösterip karşılık beklemekle kalmamalı, saygının felsefesini, önemini, gerekliliğini apaçık konuşmalı ve bu konudaki beklentileri seslendirmekten çekinmemelidir.
-Bir de çuvaldızı kendine batırma tarafı var bu işin: Acaba biz değer vermeyi biliyor muyuz? Değer vermek, yürekte bir değer duyusu beslemekle olmaz, apaçık saygı davranışlarıyla değer verdiğini gösterir insan. Acaba sosyal zekamız davranışımızın anlamını doğru mu anlıyor? Acaba değer verdiğimizi zannederek şerefimizi ayaklar altına mı seriyor ve kendimizi küçük mü düşürüyoruz? Acaba saygı davranışlarını, görgünün ne olduğunu yeterince biliyor muyuz? Gelince ayağa kalkmak, yönelmek, yüzüne dönmek, sözünü kesmemek, dikkatle dinlemek, hediye vermek, yüzüne tebessüm etmek, yaptığını takdir etmek gibi…
-Allah değerli dostluklarla huzurumuzu artırsın. Bu dünyayı çok tatlı ve yaşanır kılan, güzel ahlaklı arkadaşların hoş sohbeti ve güler yüzüdür. Muhammed Bozdağ
