Korkunç fitnelerin yaklaştığını hissediyorum…
Müslümanlar tuzak üstüne tuzaklar içerisindeler şu an… Bizi balık sürüleri gibi istedikleri yöne hareket ettirmek için epey zamandır beyinlerimizi yıkıyorlar ve çoğunluğun eğitimsiz beyni de yıkanıyor. Yürek yakıcı bir anlayışsızlık içerisindeyiz.
Bu ülkeyi iç kargaşada boğup kaynaklarımızı çalmak için geçmişte tezgâhlanan türlü boğuşmalar yaşadık. Yeni nesiller bilmez. Kaynaklarımızı çalmak için türlü türlü kardeş kavgaları sürdüler tezgaha… İki kardeşi boğuşturabilirseniz yuvalarından her şeyi çalabilirsiniz. Batı bize bunu yüz yıldan fazla bir süreden beri yapıyor. Farklı mezhepleri ve etnik kimlikleri birbirine düşürdüler. Biri öbürünün kızına tecavüz etti, öbürü berikinin kahvehanesini kurşunladı gibi tezgahlarla oldu hepsi de! Fitne aleti olarak ahmakları, canileri, çıkarcıları olduğu kadar bilinçsiz ve bilgisiz vatanseverleri de kullandılar. Müslümanların bu tezgâhlara yıllardan beri kanması zekâmızı sorgulayanları haklı çıkardığı için o kadar üzgünüm ki… Daha kötüsü bu felaket tüm Müslüman coğrafyalar için alıştıra alıştıra tezgâhlanıyor.
Hatırlayın, yakın geçmişte Afganistan’daki bir olayı… Sözde Müslümanlar bir kadıncağızı caminin önünde sopalarla dövüp bayıltmış sonra da benzin döküp diri diri yakmışlar. Neden? Fitne gelince akıl iptal oluyor ve kimse kimseyi dinlemiyor, dinlese de anlamıyor. Allah’ın lanetini üzerine çeken hain dünya medyasının haberinden söz ediyorum. Videolar ve fotoğraflar var.
Medyanın verdiği ilk habere göre, kadın caminin önünde Kuran yakmış da o yüzden yakılmış imiş. Kimi muhtemelen “Sen Kuran yakarsın ha, oh olsun!” demiş, kiminin vicdanı burkulmuştur. İkinci dalga haber, meğer o kadın zihinsel engelli imiş! Cani dinciler, zihinsel engelli, aklı ermez kişiyi sırf Kuran yaktığı için diri diri linç etmişler. Aynı onursuz medyanın servis ettiği üçüncü dalga haberi de gördüm. Meğer o kdın cami önünde Kuran yakmamış. Yani iftiraymış. Zira anne babası çıkıp kızlarının Kur’an sevdalısı bir hafize olduğunu söylemişler. Oturun da ağlayın saatlerce. Bir gün tertemiz masum olduğunuz halde sizi de cani olduğunuz zannıyla diri diri yaktırırlarsa hakkınızı aramak kıyamete kalacak.
Böyle fitne amaçlı haberler ara ara yüreğimde bomba gibi patlıyor. İşte son olarak güya Arabistan Müftüsü “Aç kalınca karınızı yiyebilirsiniz.” diye fetva vermiş. Sonra habere detay eklediler, yani, açlıktan ölmemek için karının vücudundan et kesip yiyebilirmişsin? Bu uydurma haberi yapan kahrolacak medya. Böyle bir haberi yapmak bile tek başına cehennem odunu olmanıza yeter. Bu ne lanetli sorumsuzluk! Sonra haber asparagastı desen ne olacak ki? Sen yüreklere dinci yamyamlığı ve düşmanlığı ektin bir kere. Tek bir haberle binlerce vicdanı din düşmanı yaptın. Yarın yakılacak olanlara dair yeni bir hedef gösterdin şuuraltına.
Ben bunların psikolojik savaş ve beyin kodlama taktikleri olduğunu, gelecekteki açlık ve gerilim olaylarında insanların birbirini diri diri yakacak kadar canavarlaşması için şuuraltı kodlama olduğunu görüyorum. Bu büyük savaşa kimse dur demiyor ey millet, her vicdan kendi başına kaldı. Sosyal medya dâhil medyaya bulaşan her beyin deccalın son büyük tuzağının içindedir. Özgecan gibi masumların canice öldürülmesi dâhil birçok feci haberin kanlı gelecek senaryoları için giderek daha sık kullanılacağı besbelli. Bu feci fitneyi görüp, okuyup da alet olmaktan kurtulmak imkânsıza yakın derecede zordur. Burada şifreyi çözen anahtarı veriyorum. Fakat bir avuç insandan başkası sesimi duymayacak ve duyanların da az bir kısmı itibar edecek.
Ne edelim ki bunca büyük günahlara batanların fitnelerde boğulmasına kader izin verirse kimsenin elinden bir şey gelmez. Bugün her şeyin yolunda ve canımızın güvende görünmesine kanmayın. Yılların biriktirdiği gerilimler tıpkı deprem gibi bir çırpıda tüm kinini kusar. O gün kaderin başımıza ne getireceği bu günlerden takındığımız tutumlarla belirlenir. O günün ortasında kalırsanız tek yapacağınız gördüklerinizin profesyonelce tezgâhlanmış bir büyük fitne olduğunu algılayıp derhal oradan kaybolmaktır. Kalabalık şehirlerde ne kadar zor olsa da çoluk çocuğunuzla kaçabileceğiniz en uzağa, en gizliye, kuytuya çekilmek, gözlerinizi kapayıp susmak ve tüm yüreğinizle yüce Allah’a sığınmaktır. Bugün bu yazının sırası mıydı demeyin. Çünkü o gün hakkın anlatılamadığı ve anlaşılamadığı gündür.
