-Bana haset eden kişiye karşı ne yapayım? Birkaç taktik verir misiniz?
-Haset ciddi bir sorundur gerçekten. Düşmanlıklara sebep oluyor, haset eden çok ağır psikolojik acı çekiyor ve haset yüzünden cinayetler bile işleniyor. Öncelikle yabancı yabancıyı haset etmez. Haset daha çok yakın çevreler içerisinde yaşanır. Bir de insanın haset etmesi için aynı şeye talip olması, aynı yetenek, uzmanlık, üstünlük kulvarında rekabet etmesi gerekir. Bir müzisyen bu açıdan mesela bir futbolcuya, edindiği statü üzerinden haset etmez. Ana kural şudur:
Birisinin bize haset etmesinin en önemli sebebi bizdeki bir şeyi veya özelliği kendisinden çok üstün ve değerli görmesidir. Ondan güzel, zengin, akıllı, mutlu vs. görünebiliriz onun gözüne. Özellikle arkadaşımızı herhangi bir konuda kendimizden geride ve aşağıda bıraktığımız zaman hasede düşülmemesi son derece zordur ve çok yüksek bir ahlaki değer edinmeyi gerektirir.
Haset eden kişiye karşı atacağımız ilk adım çevremizde değerlerimizi ballandırarak anlatmamak, özentiyi tahrik etmemektir. Paramız bizde kalsın. Güzelliğimiz biraz gizlensin. Aile mutluluğumuz ortalıkta konuşulmasın.
Sizi hasetle kıskandığını apaçık bildiğiniz birinin hasedinden rahatsız mısınız? Hasedini sonlandırmak mı istiyorsunuz? Gidin ona, ona gıpta ettiğinizi söyleyin. (Tabi kıskandığınızı söylemek zordur, ama söylerseniz sakıncası olmaz. Çünkü kendisini bir yıkıcı davranıştan kurtarmaya çalışıyorsunuz.) Fakat özellikle sizi kıskandığını zannettiğiniz yönden söyleyin bunu. Örneğin huzurunuzu kıskanıyorsa, öylesine huzurlu görünüyorsunuz ki size gıpta ediyorum diyebilirsiniz. Sizde kendisinden daha değerli bir şey olduğunu sandığı için sizi kıskanan vicdanı şaşıracak ve kendi değerini keşfetmeye yönelecektir.
Bazen başvurulabilecek bir yol da kendini, melamilik tarikatındaki gibi olduğundan farklı göstermektir. Zenginin fakir gibi, akıllının aptal gibi, güzelin çirkin gibi görünmesi… Yanıltıcı dış görünüp psikolojik saldırılara karşı bir kamuflaj etkisi gösterir. Fakat bu yol dürüstlüğü yaşamakla ve yaymakla görevli müminlerin başvurmakta çekinecekleri ve yerine göre gerekiyorsa çok dikkatle kullanabilecekleri bir yol olabilir.
Nihayet bütün tedbirlerin başında, sözünü etmeye bile gerek kalmadan bilmemiz gereken en büyük ve en önemli korunma yüce Allah’a sığınmaktır. İnsanın insana hasedinin belaya dönüşmesi Allah’ın imtihan icabı buna izin vermesiyledir. Kul elindeki nimetlere şükürsüzlük eder, o nimetlerle gururlanır ve başkasının onlardan mahrumiyetten çektiği acıyı pervasızca arttırırsa, elbette hasedin her türlü belasına kendisini maruz bırakır. Güzelliğiyle gururlanan bir belaya uğrar çirkinleşir, servetiyle gururlanan bir yangın çıkar, servetini kaybeder.
Son olarak, o hasedi biz kendi kalbimizde hissedersek ne yapacağız? Kabul edelim ki haset imanın zayıflığındandır. Mümin Allah’a tam iman edip güvenip bağlandığında kimseye haset edemez. Allah’ın adaletinden emindir. Herkese ne verdiyse bir hikmetle emanet ettiğini ve geri alacağını ve herkese elindeki her nimetin hesabını soracağını bilir. Bu yüzden kimseyle rekabet etmez, kimseyi aşma hırsına kapılmaz.
Allah’ın kendisine verdikleri nedeniyle şükreder ve elindeki emaneti tertemiz yüce Sahibine teslim etmenin mücadelesiyle dolu güzel bir hayat yaşar. Muhammed Bozdağ